Hüsran, düşünme
İnsanın cevabını bilmediği sorular ile baş başa kaldığı, kendisini bitkin, halsiz hissettiği, yeni bir başlangıç için gücünün olmadığı, keşkeleri yoğun kullanmaya başladığı zamandır yenilgi…
Aslında bir son değil bir başlangıç ve başarı habercisidir yenilgi. İnsanın kendini dinleyebildiği, gelecek için önemli stratejiler belirleyebildiği, daha dibinin olmadığını bildiği, kısacası yeni zaferler güç topladığı andır yenilgi.
Hayatta risk almak havuza atlamaya benzer. Eğer dibi görebilirseniz, ayağınızla zeminden aldığınız güçle daha kolay ulaşırsınız yüzeye. Ama göremezsiniz dibi ulaşmak zordur yüzeye, her kulaçta yüzeyde olduğunuzu sanırsınız ama gelmez bir türlü yüzey. Eğer büyük risk olumsuz sonuçlanmışsa, ap açık bakıyordur yenilgi size.
Böyledir yenilgi. Üzülerek kaybedecek zaman yoktur. Önce çözüm bulunmalı sonra daha güçlü saldırılmalıdır. İnsan böyle durumda önce silkelenmeli, mevcut durumu en az zararla atlatacak çözümler aramalı. Sonrasında elindekilerle ve yeni deneyimlerle ileriye atılmalıdır.
Bakın büyük başarılara, hepsinin altında büyük hüsranlar ve yenilgiler yatar. Bakın büyük mutluluklara, altında büyük acılar ve hüsranlar yatar. Önemli olan gecenin ardındaki sabahı önceden görebilmek ve şükür/sabır etmesinin bilmektir. Edison sizce bir gece de mi çözüme ulaştı? Ya Pasteur amacı bu muydu? Einstein orta ve lise yıllarında toplum tarafından nasıl tanımlanıyordu? Üniversiteyi bile bitirememiş Stev Job için hayat güllük gülüstanlık mıydı?
Boşuna dememişler “yenile yenile yenmeyi öğrendim”. Her yenilgiye ders çıkarılmalı ve daha güçlü olunmalıdır.
Karanlığa küfür etmeyin haydi sizde ….
Okan YILDIRIM (oY)